Cumhuriyet gazetesi muharrirleri Emre Kongar ve Zülal Kalkandelen bugünkü yazılarında karşı karşıya geldi.
Prof. Dr. Emre Kongar, Türkiye’deki sol ve sağın Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanlığı adaylığı üzerinde birleştiğini söz ederek ““Kılıçdaroğlu gelsin” kararının gerisindeki güçlü nedenler, yalnızca Kılıçdaroğlu’nun özellikleri olarak değil, “Şahsım Devleti”nin zulmü ve bu zulümden ötürü “Erdoğan gitsin” dileği olarak da ortaya çıkmış durumda.” dedi.
1960’ların 1970’lerin sol sloganı olan “Faşizme Karşı Omuz Omuza” telaffuzunun, 2023 Türkiye’sinde “Demokratik Rejim” hasretinin tabiri olduğunu kaydeden Emre Kongar, “Bu değişimin mimarı, hiç kuşkusuz, dinci ve etnikçi kökenden gelen partilerle kurduğu Demokratik dayanışmayı, CHP’nin kimi temel prensiplerinden bile ödün vermek değerine gerçekleştiren Kemal Kılıçdaroğlu’dur.” görüşünü savundu.
ZÜLAL KALKANDELEN’DEN İTİRAZ
Zülal Kalkandelen ise bugünkü yazısında CHP’nin listelerindeki isimlere itiraz etti.
Kalkandelen şunları yazdı:
NATO’ya, Gülen’e övgü nizamları milletvekili adayı yaparsınız.
99. kuruluş yıldönümünde Cumhuriyet için “100 yıllık bir yıkım süreci” diyenlerle el sıkışırsınız.
Türkan Saylan için beste yaptığınızı söyler, sonra FETÖ’nün yayın organı Zaman’da Türkan Saylan’a hakaret edenin şiirini bestelersiniz.
Yıllarca AKP’ye verdiği takviyeyle siyasal İslam için istek yaratan yetmez ancak evetçi Orhan Pamuk’u meskeninde ziyaret edip kucaklaşırsınız.
Uğur Mumcu’nun, Ahmet Taner Kışlalı’nın, Aziz Nesin’in savunduğu niyetlerin tam aksisini yapar fakat mevt yıldönümlerinde onları niyetlerinden arındırıp anarak Atatürkçülerden alkış alırsınız.
Bahriye Üçok’un, Muammer Aksoy’un, Kubilay’ın uğrunda canlarını verdiği laikliği ayaklar altına alır, türban ilkokula kadar inmişken anayasaya alışılmamış yasa önerisi verirsiniz.
Türkiye’de kontrgerillayı kurup ülkeyi NATO’ya sokan Demokrat Parti’yi, Menderes’i demokrasi havarisi üzere gösterenlerle birlik olursunuz.
“Neoliberalizme karşıyım” der, sonra da neoliberal siyasetlerin önünü açan, Nakşibendiliği devletin doruğuna yerleştiren Özal’ı hürmetle anarsınız.
Aynı anda Atatürk’e ve onun düşmanı Necip Fazıl Kısakürek’e hürmet sunanlardan rahatsız olmazsınız.
NATO’ya, Gülen’e övgü tertipleri milletvekili adayı yaparsınız.
99. kuruluş yıldönümünde Cumhuriyet için “100 yıllık bir yıkım süreci” diyenlerle el sıkışırsınız.
Türkan Saylan için beste yaptığınızı söyler, sonra FETÖ’nün yayın organı Zaman’da Türkan Saylan’a hakaret edenin şiirini bestelersiniz.
Yıllarca AKP’ye verdiği dayanakla siyasal İslam için istek yaratan yetmez fakat evetçi Orhan Pamuk’u konutunda ziyaret edip kucaklaşırsınız.
Uğur Mumcu’nun, Ahmet Taner Kışlalı’nın, Aziz Nesin’in savunduğu kanıların tam zıddını yapar fakat vefat yıldönümlerinde onları fikirlerinden arındırıp anarak Atatürkçülerden alkış alırsınız.
Bahriye Üçok’un, Muammer Aksoy’un, Kubilay’ın uğrunda canlarını verdiği laikliği ayaklar altına alır, türban ilkokula kadar inmişken anayasaya ters yasa önerisi verirsiniz.
Türkiye’de kontrgerillayı kurup ülkeyi NATO’ya sokan Demokrat Parti’yi, Menderes’i demokrasi havarisi üzere gösterenlerle birlik olursunuz.
“Neoliberalizme karşıyım” der, sonra da neoliberal siyasetlerin önünü açan, Nakşibendiliği devletin doruğuna yerleştiren Özal’ı hürmetle anarsınız.
Aynı anda Atatürk’e ve onun düşmanı Necip Fazıl Kısakürek’e hürmet sunanlardan rahatsız olmazsınız.
BİRLİKTE KİTAPLARI VAR
Emre Kongar ve Zülal Kalkandelen’in birlikte hazırladıkları “Devrimin ve Karşı İhtilalin Yüz Yılı” isimli kitapları bulunuyor.