Sağlık-Sen, ekim ayına ait sıhhatte şiddet raporunu yayınladı. Sağlık-Sen Genel Lideri Semih Durmuş, “Ekim ayında yaşanan şiddet olaylarına baktığımızda, 32 saldırganın neden olduğu 19 şiddet hadisesinde 36 sıhhat çalışanının mağdur olduğunu görüyoruz. Ay boyunca yaşanan 19 şiddet olayının 13’üne hasta ve hasta yakınları neden olurken 6’sına kendini bilmez şahıslar sebebiyet verdi” açıklamasını yaptı.
Sağlık-Sen, ekim ayına ait sıhhatte şiddet raporunu bugün yayınladı. Sağlık-Sen Genel Lideri Semih Durmuş, bahse ait yaptığı yazılı açıklamada şunları kaydetti:
.
“HİÇBİR KURUMA SİLAHLA GİRİLEMEZKEN…”
“Can kurtarmak üzere kutsal bir misyonu ifa eden sıhhat çalışanlarına yönelik şiddet, atılan değerli adımlara karşın sürat kesmiyor. Ekim ayında, her koşul ve şartta fedakârca hizmet veren sıhhat çalışanlarının gündeminin birinci sıralarında tekrar şiddet yer aldı. Sıhhat alanında yaşanan şiddet olaylarının öbür iş kollarına nazaran daha fazla olduğu yapılan çalışmalarla ortaya konulmuştur. Üstüne üstelik hiçbir kamu kurum ve kuruluşuna silah vb. öldürücü, yaralayıcı aletle girilemezken sıhhat merkezlerine dileyen dilediği üzere girilebilmektedir.
Ekim ayında yaşanan 2 olay, bu durumun ispatıdır. Birinci olay Karaman’da yaşandı. Bir saldırgan, hemşireyi çalıştığı aile sıhhati merkezinde tabancayla vurdu. Ağır yaralanan hemşire, bir böbreğini maalesef kaybetti. Öteki olayın adresi ise Diyarbakır oldu. Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yemek boykotu yapan sıhhat çalışanlarına, firma yetkilileri silahlı saldırdı.
Elbette sıklıkla rastlanan bu ve benzeri olaylar, sıhhat çalışanlarının tamamını inançsız hissettirmekte, dehşet ve panik içinde çalışmalarına neden olmaktadır. Sıhhat çalışanlarının kanayan yarası olan şiddet, aslında tüm toplumun ortak meselesidir. Bundan ötürü, sıhhatte şiddetle gayrette tüm toplum sorumlu olmalıdır. Bu bağlamda, Sıhhat Bakanlığı başta olmak üzere ilgili tüm kamu kurum ve kuruluşlarının yanında eğitimcilere, medya organlarına, yasama ve isimli mercilere, ünlü ve rol model şahıslara kıymetli vazifeler ve sorumluluklar düşmektedir.
32 SALDIRGAN
Tüm bu değerlendirmeler ışığında, ekim ayında yaşanan şiddet olaylarına baktığımızda, 32 saldırganın neden olduğu 19 şiddet hadisesinde 36 sıhhat çalışanının mağdur olduğunu görüyoruz. Ay boyunca yaşanan 19 şiddet olayının 13’üne hasta ve hasta yakınları neden olurken 6’sına kendini bilmez bireyler sebebiyet verdi.
Ekim ayında yaşanan şiddet hadiselerinin 18’i hem kelamlı hem fiili, 1’i kelamlı vuku buldu. Şiddet olaylarının 14’ü hastanelerde, 5’i ise alanda gerçekleşti. Ay boyunca yaşanan 19 şiddet olayında, 13 acil tıp teknisyeni, 8 güvenlik vazifelisi, 5 hekim, 4 hemşire, 1 eczacı ve 5 öteki sıhhat çalışanı mağdur oldu.
Şiddet hadiselerine sebebiyet veren 32 saldırganın 7’si hakkında rastgele bir süreç yapılmadı. Gözaltına alınan 20 saldırgan özgür bırakıldı. 5 saldırgan ise tutuklandı. Daha da üzücü olan ise maddelere karşın saldırganların birçoklarının vicdanları rahatlatıcı cezalar almamasıdır. Mahkemeler, ekim ayında bu tespiti yeniden teyit eder kararlara imza atmışlardır.
“MÜCADELEYİ BUGÜNDEN BAŞLATMAMIZ GEREKİYOR”
Şanlıurfa’da misyonu başındaki doktora saldıranlara 8 yıl 10’ar ay mahpus istemiyle açılan davada yeterli hal indirimi uygulandı. Böylelikle, sanıklara kolay yaralama suçlamasından 11 ay 7 gün mahpus, hakaret suçlamasından ise 10 bin 600 lira isimli para cezası verildi. Ayrıyeten saldırganlar, tehdit suçlamasındansa 2 yıl 6 ay mahpus cezası aldı.
Afyonkarahisar’da riskli gebelik nedeniyle doktora gelen bayanın ‘Doktorları boşuna dövmüyorlar’ kelamları üzerine açılan soruşturmada, bayanın bin lira bağış yapması üzerine uzlaşma sağlandı.
Sağlıkta şiddet, toplumsal bir sorun olarak hem sıhhat sistemini hem de geleceğimizi tehdit eden bir öge olmaya devam ediyor. Yarına güçlü bir sıhhat sistemi ve huzurlu çalışanlar bırakmak istiyorsak toplamsal çabayı bugünden başlatmamız gerekiyor.” ANKA