Seramik ustası sanatının dijitalleşme sürecini anlattı
Atölyesinden çıkan eserler sanat stantlarında yer alıyor
Kültür ve Turizm Bakanlığı dokümanlı sanatçı Uğur Gülaçtı:
“Dijitalleşmek çizim açısından güzel”
“Dijital çizimler endüstriyel olduklarını hissettiriyor”
ESKİŞEHİR – Eskişehir’deki sanat atölyesinde seramik eğitimi başta olmak üzere insanlara çeşitli sanat branşlarına dair workshop imkanı veren Kültür ve Turizm Bakanlığı evraklı sanatçı Uğur Gülaçtı, dijitalleşmenin sanata olan tesirinden ve seramik sanatı tahsil süreçlerinden bahsetti.
Sanatçısı Uğur Gülaçtı, dijitalleşmenin sanata olan tesirinden bahsetti. Anadolu Üniversitesi Hoş Sanatlar Fakültesi mevzunu Gülaçtı, yaklaşık 14 yıldır devam eden sanat atölyesinde hem kendine ilişkin milletlerarası çalışmalar yapıyor hem de sanata ilgi duyan bireylere çeşitli workshop imkanı sağlıyor. İspanya’nın Valencia bölgesinde aldığı artistik anatomi eğitiminin satına farklı bir farklı bakış açısı kazandırdığını da kelamlarına ekleyen 41 yaşındaki Düzceli sanatçı ayrıyeten dijitalleşmenin dizaynlarına katkısını anlattı.
“Kenarda duran bir eksiz defteri tabletten daha süratli geliyor”
“Dijitalleşmek, çizim açısından” hoştur diyen Gülaçtı, “İnsanlar, ‘Kağıda çizmenin tadını vermiyor’ diyorlar bence de durum o denli. Zira işler o kadar süratli gerçekleşmiyor. Ben çizmeyi çok seven bir beşerim. Tablet de kullanıyorum ve bunun çizim kalemi de var. Ucu bucağı yok çizim yapmanın ve çok keyif alıyorum fakat tekrar de kenarda duran bir defter bana, tabletten daha süratli geliyor. O yüzden de şöyle yapıyorum. Bir eskiz defterim var ve kendimi rahat hissettiğim formda buraya eskizlerimi atıyorum. Daha sonra tabletle tarayıp üzerinde ayrıntı çizebiliyorum. O istikametten çok yararı var. Bir de bu işin print olayı mevcut. Endüstriyelde print olayı bence hoş. Dizaynın son halini hem dijital ortamda görüp sunabiliyorsunuz. Hem de üretim kademesinde 3D printerler kullanıp ve oradan çıkan modele biraz müdahale ettikten sonra seramik ya da porselen üretebiliyorsunuz. Bu istikametten çok hoş. İmaj olarak derseniz de elle yapılmış bir işin çizgileri beni daha çok çekiyor. Printer çıkan bir iş statik diyebileceğimiz sert sınırlara sahip olabiliyor ve bana çok endüstriyel olduğunu hissettiriyor. Bu durum da tabi ki biraz zevk sıkıntısıdır. Seven var sevmeyen var. Yararı bence tartışılamaz fakat elle yapılan sanat yerine de geçebileceğini düşünmüyorum.” dedi.
“Dersler temel seramik teknikleriyle başlıyor”
Atölyesinde seramik sanatı başta olmak üzere çeşitli sanat dersleri verdiğini lisana getiren Gülaçtı, “Seramik sanatına meraklı insanlara çeşitli dersler veriyorum. Bu dersler birinci başta temel seramik teknikleriyle başlıyor. Katılanlar, seramik kiline nasıl hakim olunacağını öğreniyor. Bu durum yaklaşık 3 ay sürüyor. 3 ay içerisinde kendilerinin kullanabilecekleri ya da dekoratif olarak sergileyebilecekleri nesneler oluyor. Sonrasındaysa öbür 3 aylık eğitime geçiyoruz ve seramik-heykel usulünde çok kompleks figürler işler çıkıyor. Farklı kesimlerin bir ortaya gelerek oluşturduğu nesneler diyebiliriz” formunda konuştu.
“3 ayda çamuru tanıyorsunuz”
Gülaçtı, insanların seramik sanatına ilgi ve alakasını tabir ederek kelamlarına şu halde devam etti:
“Bu işi herkes gördüğünde ilgi duyuyor ve denemek istiyor. Açıkçası satış yapmaktan çok bu deneyimlemeye karşı bir merak var. İnsanlara her fırsatta bu imkanı sağlamaya çalışıyorum. Yeri geliyor yalnızca merak ettikleri için kurslara iştirak gösteriyorlar. Hoş stantlar gerçekleşse de dünyanın her yerinde olduğu üzere bu işin pazar boyutu biraz dertli oluyor. Bu işin sonu yok. Bence hoş tarafı da bu ve daima bir adım öteye gidebilirsiniz. Ama kullanıp sergileyebileceğiniz ve kendinize haz verebilecek bir iş yapmak isterseniz, bunu deneyimleyen bir yerden yaklaşık 3 ay üzere bir müddette kendi başınıza artık bir yerlere gelebileninizi düşünüyorum. Zira 3 ayda çamuru tanıyorsunuz. Bu süreçten sonra da biraz kendi gelişimine bakıyor. Ardından ise araştırıp ve öğrenip kendinizi rahatlıkla geliştirebilirsiniz.”